Lösante Blog

Dünya Emzirme Haftası (1-7 Ağustos), her yıl dünya genelinde anne sütü ile beslenmenin önemini vurgulamak ve emzirmenin desteklenmesini teşvik etmek amacıyla kutlanıyor. Bu özel hafta, annelere, sağlık profesyonellerine ve topluma emzirmenin bebeğin sağlığı üzerindeki etkilerini hatırlatma fırsatı sunuyor.

Peki, anne sütü neden bu kadar kıymetli?

Önce anne sütünün içeriğinden sonrasında da gaydalarından bahsedeceğiz.

Anne Sütünde Bulunan Temel Bileşenler

• Proteinler
  • Whey ve kazein oranı idealdir (özellikle ilk aylarda %70-30).
  • Bağışıklık sağlayan immünoglobulin A (IgA) içerir.
  • Laktoferrin ve lizozim gibi antimikrobiyal proteinlerle enfeksiyonlara karşı korur.
• Karbonhidratlar
  • En önemli karbonhidrat laktozdur. Beyin gelişimini destekler.
  • Ayrıca, prebiyotik etki gösteren oligosakkaritler içerir (buna aşağıda detayla değineceğim).
• Yağlar
  • Enerjinin büyük kısmını sağlar.
  • DHA ve ARA gibi uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleri, beyin ve göz gelişiminde rol oynar.
• Vitaminler ve Mineraller
  • A, D, E, K vitaminleri ile kalsiyum, demir, çinko, selenyum gibi mineraller içerir.
  • Emilimi mama ile kıyaslandığında çok daha yüksektir.
• Canlı Hücreler
  • Makrofajlar, lenfositler gibi bağışıklık hücreleri bebeği mikroplara karşı savunur.

Anne Sütündeki Prebiyotikler: Bebek Bağırsağının Koruyucu Melekleri

Anne sütü, özellikle insan sütü oligosakkaritleri (HMO – Human Milk Oligosaccharides) açısından son derece zengindir. Bu maddeler sindirilemez karbonhidratlardır ve doğrudan bağırsakta faydalı bakterilerin gelişimini destekleyerek prebiyotik etki gösterirler.

HMO'ların (İnsan Sütü Oligosakkaritleri) Görevleri

• Bifidobakteri ve laktobasil gibi yararlı bakterilerin büyümesini teşvik eder.
  Bu sayede bebeğin bağırsak florası dengelenir, ishal ve gaz problemleri azalır.
• Zararlı mikroorganizmaların bağırsağa tutunmasını engeller.
  Böylece patojenlere karşı doğal bir koruma sağlar.
• Bağışıklık sistemini modüle eder.
  Alerji ve otoimmün hastalık risklerini azaltabilir.
• Barsak duvarını güçlendirir.
  İnflamasyonla savaşır ve geçirgen bağırsak sendromu riskini azaltır.

Anne sütünde şu ana kadar 200'den fazla farklı HMO tanımlanmıştır. Bu çeşitlilik ve zenginlik hiçbir hazır mama tarafından birebir taklit edilememektedir.

Anne Sütü Alan Bebeklerde Gözlemlenen Faydalar

• Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
  Anne sütü, antikorlar ve bağışıklık hücreleri içerir. Bu sayede bebekleri enfeksiyonlara karşı korur. Özellikle kulak enfeksiyonları, zatürre, ishal ve menenjit gibi hastalıklara yakalanma riski azalır.
• Sindirim Sistemini Korur ve Destekler
  Anne sütü, bebeklerin hassas bağırsak florasını dengeler. Nekrotizan enterokolit gibi ciddi bağırsak hastalıklarının görülme riski azalır.
• Zeka Gelişimine Katkı Sağlar
  Anne sütünde bulunan uzun zincirli yağ asitleri (DHA ve ARA), beyin gelişimi için oldukça önemlidir. Araştırmalar, anne sütüyle beslenen bebeklerin bilişsel gelişim skorlarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
• Alerji ve Astım Riskini Azaltır
  Özellikle ilk 6 ay sadece anne sütü alan bebeklerde alerjik hastalıkların, astımın ve egzamanın daha az görüldüğü bildirilmiştir.
• Obezite Riskini Azaltır
  Anne sütüyle beslenen bebeklerde, çocukluk ve yetişkinlik döneminde obezite gelişme riski daha düşüktür. Bu, hem metabolik denge hem de erken dönemde doğru beslenme alışkanlıkları kazanımıyla ilişkilidir.
• Ani Bebek Ölüm Sendromu (SIDS) Riskini Azaltır
  Emzirilen bebeklerde ani bebek ölümü sendromu (SIDS) riski belirgin şekilde düşmektedir.
• Anne ile Güçlü Bağ Kurulmasını Sağlar
  Emzirme, sadece fiziksel değil duygusal bir bağ da kurar. Ten tene temas ve göz teması ile bebek güven duygusunu pekiştirir.

 Emzirmenin Anneye Faydaları

• Rahim toparlanmasını hızlandırır
• Doğum sonrası kanamayı azaltır
• Kalori yakımını artırarak kilo kontrolüne yardımcı olur
• Meme ve over kanseri riskini azaltır
• Doğum sonrası depresyon riskini düşürür

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü), anne sütünün sadece ilk yıl değil, uzun vadede de hastalıkları önleyici etkilerini vurgular. Yapılan bir derleme çalışması, anne sütüyle beslenen çocukların bağışıklık sistemlerinin daha dengeli olduğunu ve kanserojen etkilere karşı daha dirençli olduklarını göstermiştir. Daha birçok çalışmada da, en az 6 ay anne sütü alan bebeklerde çocukluk çağı lösemi riskinin daha düşük olduğunu bildirmiştir.

Sonuç

Anne sütü, adeta bebeğin geleceğini şekillendiren bir bağışıklık güçlendiricidir. İçerdiği probiyotikler ve prebiyotikler sayesinde bağışıklık sistemini dengeler, mikrobiyotayı şekillendirir ve hastalıklara karşı doğal koruma sağlar.
Bu yüzden her damlası kıymetlidir.

Doğumdan sonra ilk 1 saat içerisinde de emzirme ve ten temasının sağlanması son derece önemlidir.

Sağlıklı günler dilerim.

Bilgi ve Randevu için;

0 312 666 7 666