BAHAR YORGUNLUĞU
DOĞAYLA BİRLİKTE BİZ DE UYANALIM!
Nedenleri ve Çözüm Önerileri ile Bahar Yorgunluğu
İlkbahar, doğanın uyanışını ve yeniden doğuşu temsil eden bir mevsimdir. Kışın soğuk, karanlık ve puslu günleri geride kalmış; havalar ısınmaya, günler uzamaya, ağaçların dalları çiçeklenmeye başlamıştır. Doğadaki bu değişim, biz insanlar için genellikle mutluluk kaynağı olsa da beden ve ruh sağlığımız açısından birçok farklı etkiye de neden olabilmektedir. Hepimizin sıklıkla duyduğu ve kullandığı “bahar yorgunluğu” kavramı tam da bu noktada karşımıza çıkmaktadır.
Bahar yorgunluğu, enerjide azalma, isteksizlik, halsizlik, sabahları yataktan çıkmakta zorlanma, gün içerisinde uykulu olma, eklem-kas ağrısı, baş ağrısı ve benzeri belirtiler ile kendini göstermektedir. Sözü edilen belirtilerin elbette bazı nedenleri vardır.
Havaların ısınması sonucu vücudumuzdaki damarlar genişlemeye başlamaktadır. Damarların genişlemesi sonucu kalbin vücuttaki kan dolaşımını sağlamak için daha hızlı ve yoğun çalışması gerekmektedir. Bu durum da yorgunluk ve halsizliğe neden olabilmektedir.
Havadaki sıcaklığın artması ile suların daha fazla buharlaşması sonucu havadaki nem oranı da artmaktadır. Artan nem oranı ise yorgunluğa neden olabilmektedir. Nitekim insanların nemli havalarda kendini daha yorgun hissedebildikleri bilinmektedir.
Kış mevsiminde hava şartları gereği fiziksel aktivitemizde azalma olmaktadır. Fiziksel aktivasyondaki azalmaya kalori değeri yüksek ve dolayısıyla kilo aldırıcı besinlerin daha fazla tüketilmesi de eşlik edebilmektedir. Bu iki durumun sonucunda kilo alımı söz konusu olmaktadır. İlkbaharın gelişi ise havaların ısınması, günlerin uzaması sonucu fiziksel olarak daha aktif bir döneme geçmemizle sonuçlanmaktadır. Bu noktada hareketlilik oranımızda ve beslenme şeklimizde değişikliğe gitmemiz faydalı olabilmektedir. Fakat geçiş sürecinde yeni mevsim şartlarına uyum sağlamakta zorlanma yaşanabildiği için “bahar yorgunluğu” dediğimiz durum ortaya çıkabilmektedir.
Peki, bahar yorgunluğunu üzerimizden atmak ve doğa ile uyumlu şekilde hareket ederek kendimizi daha enerjik hissetmek için neler yapmalıyız?
- Sağlıklı Beslenme ile Vücudumuza Özen Göstermeliyiz
Bol bol sebze ve meyve tüketmeliyiz.
Kırmızı et tüketimini azaltarak balık, beyaz et, kuru baklagiller gibi farklı protein kaynaklarına yönelmeliyiz.
Tam tahıllı ürünler (kepekli buğday, bulgur, esmer pirinç, kinoa) tercih etmeliyiz.
Trans yağ içeren ürünlerden ( katı margarinler, cipsler, bazı endüstriyel pastane ürünleri) uzak durmalıyız.
Şeker ilave edilmiş ürünlerden (gazlı içecekler, meyve suları, enerji içecekleri, şekerlemeler, bisküviler vb.) olabildiğince uzak durmalıyız.
Tuz tüketimini azaltmalıyız.
- Fiziksel Aktivite ile Hareketlenmeliyiz
Egzersiz, kaygı ve stresi azaltır, özgüveni – özsaygıyı artırır ve daha mutlu olmamızı sağlar. Günlük hayatta daha fazla hareket etmemizi sağlayacak öneriler aşağıdaki gibidir:
Uzun süre oturmamızı gerektiren bir aktivite yapıyorsak düzenli olarak ayağa kalkıp hareket etmeliyiz.
Televizyon seyrederken reklam aralarında kalkıp hareket etmeliyiz.
Asansör yerine merdiven kullanmalıyız.
Çocuklarımızı oynarken seyretmek yerine onlarla birlikte oynamalıyız.
Dışarıda, açık havada aktiviteler düzenlemeliyiz.
Her gün en az 15 dakika açık havada yürüyüş yapmalıyız.
Vücudun esnekliğini geliştiren aktiviteler yapmalıyız. (esneme hareketleri, yoga, dans, bahçe işleri ile ilgilenmek vb.)
Motivasyonumuzu artırmak için grup aktiviteleri yapmalıyız. ( birlikte yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek vb.)
- Kaliteli Bir Uyku ile Daha Uyanık Olmalıyız
18-64 yaş arasındaki insanların ortalama günlük uyku ihtiyacı 7-9 saat olarak kabul edilmektedir. Uykunun enerji toplamaya yardımcı olmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek gibi önemli fonksiyonları vardır. İyi bir uyku için öneriler aşağıdaki gibidir:
Saat 16:00’dan sonra kahve tüketimini azaltmalıyız.
Spor yapmak için akşam saatlerini tercih etmemeliyiz.
Elektronik kullanımını yatmadan 1-2 saat önce kısıtlamalıyız.
Akşam yemeğini hafif miktarda tutmalıyız.
Yatak odasının ısısına dikkat etmeliyiz. (uyku için ideal sıcaklık 18-22 C’dir.)
Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya özen göstermeliyiz.
- Pozitif Duygularımızın Gücünden Faydalanmalıyız
Pozitif duygularımıza daha fazla odaklanarak enerjimizin artmasını desteklemeliyiz. Bu anlamda bize güç verecek olan pozitif duygularımızdan bazıları ve onlardan daha işlevsel şekilde güç alabilmek için kendimize sorabileceğimiz örnek sorular aşağıdaki gibidir:
Sevgi
Neye sevgi duyuyorum?
Bana sevildiğimi hissettiren şey ne?
Mutluluk
Bana neler mutluluk veriyor?
Umut
Geleceğe dair hayallerim neler?
Gelecek konusunda en çok ne zaman iyimser olduğumu hissediyorum?
Kendimi güçlü ve sorunlarla baş edebilir hissettiğim anlar hangileri?
Doğayla birlikte uyanacağımız sağlıklı baharlar dileğiyle…
Not: Çözüm önerilerinde yer alan maddeler bireysel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir.
Uzm. Psk. Tuğçe DOĞAN
Kaynakça
Prof. Dr. Eric Dupont-Christine Michaud, Prof. Dr. Diane Bilodeau – Dr. Christian Fortin (Çev. Gülşah Ercenk) Bütünsel Yaşam ve Sağlık - Sağlıklı ve Uzun Yaşam Rehberi, Kuraldışı Yayınları, 2021
Dallas Hartwig, (Çev. Nur Yener) Her Mevsime Uygun Yaşamak – Beslenme, Uyku, Hareket ve Sosyal İlişki Nasıl Olmalı? , Kuraldışı Yayınları, 2022