YAŞLILARDA DEMANS ÜZERİNE
Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de yaşam standartlarının yükselmesi, sağlık hizmetlerindeki kalitenin artmasına bağlı olarak insan ömrü uzamakta ve dolayısıyla yaşlı nüfus artmaktadır. Bununla birlikte de yaşlı nüfusta görülen hastalıkların sayısı ve çeşitliliği de bir yükselme göstermiştir.
2015 yılında dünyada 50 milyona yakın demans (bunama) hastalığı olduğu saptanmıştır. 2050’ye yaklaşıldığında ise bu sayının 130 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Ülkemiz gibi sağlık hizmetlerine ulaşmanın zor olduğu yerlerde ise, pek çok hastalık yaşlılığa bağlanarak, doktorlara bile götürülmemekte veya gitmemektedirler.
Özellikle yaşlılarda görülen demansın;
60-64 yaşlar arasında % 1
65-69 yaşlar arasında % 1.5
70-74 yaşlar arasında % 3
75-79 yaşlar arasında % 6
80-84 yaşlar arasında % 13
85-89 yaşlar arasında % 24
90-94 yaşlar arasında % 34
95 yaş üzerinde % 45 civarında olduğu tahmin edilmektedir (Fratiglioni ve Qiu 2013)
Demans dediğimizde aklımıza sadece Alzheimer hastalığı gelmemelidir. Frontotemporal demans, Parkinson hastalığı ile beraber görülen demans, Levy-cisimcikli demans gibi özel formlar dışında, vaskuler demans dediğimiz, damarsal gelişmeler ve uzun süreli tansiyon yüksekliğine bağlı (yetersiz tedavi edilen dememiz gerekir) demans formları da görülmektedir. İnme geçiren olguların 1/3ünde, iskemik rahatsılık geçiren hastaların ise % 5inden fazlasında demans geliştiği yapılan çalışmalarda belirtilmektedir.
Yapılan çalışmalarda demansın görülme sıklığının kadın ve erkeklerde çok farklı olmadığı dikkati çekmektedir. Ancak erken yaşlarda başlayan demansın erkeklerde daha fazla olduğu, kadınlarda ise demansın ileri yaşlarda erkeklere göre daha fazla olduğu dikkati çekmektedir.
Alzheimer tipi demans bozukluklarına baktığımızda, ileri yaş, düşük eğitim düzeyi, genetik yatkınlık ve ailede demans öyküsünün bulunması, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, şişmanlık, kan yağlarının yüksek olması, kafa travması, depresif hastalıkların varlığı, sigara ve alkol kullanımı gibi risk faktörlerinin olduğuna literatürde geniş ölçüde yer verilmektedir.
Bu nedenle yaşlılarda görülen bu nörobilişsel rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önleme konusunda yapabileceğimiz en önemli şey, risk faktörlerini azaltmak olacaktır. Çünkü bu hastalıklar sadece karşımıza psikiyatrik problemler olarak çıkmamakta, sosyo-ekonomik bir ailesel sorunlar zinciri de oluşturmaktadır.
E.Ş. Cankurtaran, I.B. Kulaksızoğlu (kitap yayın yönetmenleri) : Geriyatrik Psikiyatri. Bayt Yayınları, 2020.
Bilgi ve Randevu için;
0 (312) 666 7 666