DEPREM SONRASI PSİKOLOJİK TEPKİLER
Ani ve beklenmedik şekilde yaşanan deprem travma etkileri yaratarak bazı psikolojik tepkilere sebep olabilir.
Olaya maruz kalmak, tanık olmak, maruz kalan kişilere yardım etmek, tanıdıklarını yitirmek veya kayıp yaşayan ve maruz kalan kişileri işitmek bireyleri derinden etkileyebilir. Normal kişilerin böylesi anormal/olağan dışı durumlarda anormal/olağan dışı tepkiler vermeleri olasıdır.
Sağlıklı bireyler, travmatik olaylardan sonra bir süre de olsa çeşitli depresif, kaygı taşıyan, iç huzursuzluk yaratan, acı veren olumsuz duygulara kapılabilirler. Yaşanan sarsıcı olayla baş etme çabası olarak;
Şok ve inkar durumu görülebilir.
Bunaltı, endişe, korku, panik, öfke, tahammülsüzlük, gerginlik, huzursuzluk, suçluluk, umutsuzluk, çaresizlik, utanç gibi duygular yaşanabilir.
Maruz kalınan olayla ilgili konuşma ihtiyacı ya da tam tersi konuyu hiç açmama ve içe kapanma görülebilir. Depremi hatırlatacak her şeyden kaçma ihtiyacı duyulabilir.
Baş, boyun ve göğüs ağrıları, mide bulantısı, çarpıntı, baş dönmesi ve kasılma gibi bedensel bazı şikayetler ortaya çıkabilir.
Uykuya dalma ve sürdürmekte güçlükler, kabus görme ya da sürekli uyuma ihtiyacı görülebilir.
Çabuk irkilme yaşanabilir.
İştahta artış veya iştahsızlık, aşırı enerji ve uyanıklık hali ya da tam tersi uyuşukluk, halsizlik, bitkinlik hali süreç ile ilişkili olarak oluşabilir.
Odaklanmada güçlük, dikkat dağınıklığı ve unutkanlık stres yaratan travmatik duruma bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Depremin tekrar yaşanıyormuş gibi olması, tekrarlayan şekilde zihinde depreme dair görüntülerin belirmesi, ses ve kokunun duyumsanması görülebilir.
Bu belirtilerin ilk hafta yoğunluğunun değişerek sürebileceği ve zaman içinde azalacağı beklenir. Acil bir durum olmadıkça (kriz, kişinin kendine veya çevresine zarar verme vb.) doğal iyileşme mekanizması beklenebilir. İki aydan sonra baş edilemeyecek ölçüde belirtiler devam ediyorsa; düzenli profesyonel desteğe başvurulabilir.
Bilgi ve Randevu için;
0 (312) 666 7 666
