Çocukluk Çağı Kanserlerinde Klinik Belirti ve Bulgular Nelerdir?
Çocuklarda her yıl yeni kanser görülme sıklığı milyonda 120-130 olarak bildirilmektedir. Buna göre Türkiye’ de her yıl 2500-3000 yeni kanser tanısı alan çocuk olduğu tahmin edilmektedir. Çocukluk çağı kanserleri klinik, biyolojik ve genetik olarak erişkinlerde görülen kanserlerden farklıdır. Erişkinlerde bildirilen klasik kanser belirtileri genellikle yoktur.
- Çocukluk çağı kanserlerini erken tanımak genellikle zordur. Çünkü belirti ve bulguları göreceli olarak nonspesifiktir.Sık görülen diğer çocuk hastalıklarının belirti ve bulgularını taklit edebilirler. Örneğin; Çocukluk çağının en sık rastlanan kanseri olan löseminin belirtileri birçok sıradan çocuk hastalığında da görülebilir.
Erken belirtiler genelde şüphelidirler ve tanıya çok fazla yardımcı olmazlar.
- Çocukluk çağı kanserleri nadir olmaları ve bulguların genellikle özgül olmaması nedeniyle geç tanı alırlar.Çoğu önceden enfeksiyon yada kanser dışı hastalık tanısı almışlardır. Kanserli çocukların %60’ında tanıda ve onkoloji merkezlerine gönderilmelerinde gecikme söz konusudur.
- Pediatrik kanser tanısınakadar geçen zaman değişkendir. Ensık görülen belirti ve bulguların neler olduğu, yaşa göre ayırıcı tanı iyi bilinmelidir.
Tablo 1. Çocukluk çağı kanserlerinde sık görülen belirtiler ve ilişkili oldukları kanserler
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Pediatrik kanserlerin ayırıcı tanısında göz önünde bulundurulması gereken ana durumlar
BAŞAĞRISI |
LENFADENOPATİLER |
KEMİK VE EKLEM AĞRILARI |
KARINDA (abdomen) KİTLE |
GÖĞÜSTE (mediasten) KİTLE |
PANSİTOPENİ VE LÖKOSİTOZ |
BAŞAĞRISI
Pediatride en sık görülen semptomlardandır. Gerçekte pek az olguda neden intrakranial tümör olsa da tümör olasılığını göz önüne getirmesi açısından daima önemli bir bulgudur. Bununla birlikte bu olgularda kusma, koordinasyon bozuklukları, görme bozuklukları gibi başka yakınmalar da bulunmaktadır.
Öyküde;
Semptomları süresi, lokalizasyonu, gün içinde ortaya çıkış zamanı, şiddeti, artıran faktörler ya da olaylar olup olmadığı mutlaka sorulmalıdır.
Başağrısı varlığında beyin tümörü araştırılıyorsa en iyi tarama yöntemi iyi bir nörolojik muayenedir. Beyin tümörlü hastaların ancak % 5-6 sında nörolojik bulgular normaldir.
Başağrısı olan bir çocukta kranial tomografi ne zaman çekilmelidir?
- Anormal nörolojik bulgu
- Görme kaybı ya da papil ödemi
- Tekrarlayan başağrısı ile birlikte kusma
- Tekrarlayan sabah baş ağrıları
- Diyabet insipit
- 3 yaş altı hastalar
- Nörofibromatosiz tip 1 tanısı varsa kranial görüntüleme gerekir.
LENFADENOPATİLER
Çocuklarda en sık görülen ve saptanan fizik muayene bulgularındadır.
Genel olarak bir lenf nodu büyük çapı boyunca 10 mm den büyük olarak saptanıyorsa büyümüş olarak kabul edilebilir. Bu ölçüm epitroklear lenf nodları için 5 mm, inguinal ve mediastinal lenf nodları için 15 mm, abdominal bölge için ise 20 mm olarak kabul edilir.
Herhangi bir bölgede semptomatik ve 2.5 cm’den büyük lenf nodları eksizyonal biyopsi açısından mutlaka incelenmedirler.
Baş ve boyun bölgesinde lokalize olarak büyüme gösteren lenf nodlarında ayırıcı tanı yapmak güçtür. Ancak buradaki uzun süreli devam eden, veya gittikçe büyüme gösteren lenf nodu büyüklükleri malignite açısından incelenmelidirler. Bu bölgede lenfadenopati ile seyreden malign hastalıkların başında lenfomalar gelmektedirler. Giderek büyüyen lenf nodlarına biyopsi uygulanmalıdır.
Orta derecede lenf nodu büyümesi olan çocuklar seri kontrol muayeneleri ile izlenmelidirler. Genelde malign özellik taşımayan lenf nodları 2-3 hafta içerisinde küçülme gösterirler.
Özellikle şu belirti, bulgu ve özellikleri olan lenf nodlarına biyopsi uygulanmalıdır.
- Giderek büyüyen ve 2-3 haftadan daha uzun süre büyümüş olarak kalan lenf nodlarına
- Özellikle açıklanamayan ateş, kilo kaybı, hepatosplenomegali ile birlikte olan, büyümeyen ancak 5-6 hafta süreyle büyümüş olarak kalan veya 10-12 hafta sonrasında normale dönmeyen lenf nodlarına biyopsi yapılmalıdır.
KEMİK VE EKLEM AĞRILARI
Ağrı, primer kemik ve kemik iliğini tutan kanserler dışında genellikle erken bulgulardan birisi değildir. Kemik tümörleri ve lösemi hastalarında ağrı başvuru yakınması olabilir. Ewing sarkom ve osteosarkomların %80-90’ında kemik ağrısı vardır. Artralji ve kemik ağrıları lösemilerde ve nöroblastomda ilk belirti olabilir. Sıklıkla romatizmal hastalıklarla karıştırılabilmektedir.
KARINDA (abdomen) KİTLE
Karında kitle solid tümörlü çocuklarda en sık görülen başvuru bulgularından birisidir. Abdominal kitlelerin %45’i beniyn hastalıklar olmakla birlikte palpe edilen bir kitle varlığında maliyn hastalıklar mutlaka ekarte edilmelidir. Çocuklarda sık görülen böbrek kaynaklı bir tümör olan Wilms tümörü % 85-90 oranında anneler tarafından banyo veya üzerini giydirirken tesadüfen farkedilmektedir.
GÖĞÜSTE (mediasten) KİTLE
Çocuklarda mediastinal kitlelerin %40’ı maligndir. Ayırıcı tanıda hastanın yaşı ve kitlenin yerleşimi önemlidir.
Ön mediastende ; Lenfomalar, Timus hiperplazisi, Teratom, Angiom , Lipom, Bronkojenik kist yer alırken arka mediastende daha çok Nöroblastom gibi nörojenik
( sinir sistemi) kökenli tümörler yer alır.
PANSİTOPENİ VE LÖKOSİTOZ
Anemi, lökopeni ve trombositopeni tek tek veya kombine olarak lösemilerin başlangıç bulgusu olabilir.
Ayrıca kemik iliğini tutarak invazyon gösteren herhangi bir malign hastalık seyrinde de bu bulgular ortaya çıkabilir. Kemik iliğini en sık tutan malign hastalıklar arasında lenfomalar, nöroblastom, rabdomyosarkom ve Ewing sarkom sayılabilir.
Sonuç olarak; Çocukluk çağı kanserlerinde tedavide başarı şansı %80’lere kadar ulaştığı için erken tanı önemlidir. Çocuklarda olası kanser tanısını akla getiren belirti ve bulgular iyi bilinmelidir.